www.izmirsunnetmerkezi.com
Randevu Al
Erektil Disfonksiyon | İktidarsızlık

Erektil Disfonksiyon | İktidarsızlık

Ereksiyon nedir ?

Ereksiyon (sertleşme) fiziksel, hormonal ve psikolojik faktörlerin etkisiyle ortaya çıkan bir süreçtir. Penisin içerisinde yer alan süngerimsi ve elastik doku, cinsel uyarılma sonucu kan ile dolmaya başlar ve penisin ereksiyonu gerçekleşir. Bu süngerimsi dokunun etrafında yer alan sinirler ereksiyon sırasında kan damarlarının genişlemesine yol açar. Bütün bu süreç erkek hormonu olarak bilinen testosteron tarafından kontrol edilir.

Ereksiyon Bozukluğu ve Nedenleri

Penisin tatmin edici bir cinsel birliktelik için yeterli sertliğe ulaşmaması veya penisteki sertliğin ilişki süresince devam etmemesi sık rastlanılan bir sorundur. Bu problem genç yaşlarda genellikle psikolojik bazı problemler nedeniyle ortaya çıkar ancak orta-ileri yaşlardaki erkeklerde genelde altta yatan bir organik rahatsızlık mevcuttur.

Kalp ve damar hastalıkları ereksiyon bozukluğuna yol açabilir. Ereksiyon sorunlarına yol açabilen diğer nedenler:

  • Şeker hastalığı (Diyabet)
  • Peniste ya da pelvik bölgede sinir hasarı
  • Pelvik bölgede yapılmış cerrahi operasyon (prostat ve mesane ameliyatları)
  • Pelvik bölgeye radyasyon tedavisi
  • Testosteron seviyesinin düşüklüğü

Obezite, sigara kullanımı, yüksek kolesterol, yüksek tansiyon ve egzersiz eksikliği gibi bir takım risk faktörleri hem serleşme bozukluğu hem de kalp-damar hastalıklarına yol açabilir. Bu nedenle sertleşme bozukluğunun gizli bir kalp hastalığının erken belirtisi olabileceği, sertleşme problemi yaşayan erkeklerin kalp sağlığı açısından değerlendirilmesi gerektiği ileri sürülmektedir.

Sertleşme bozukluğu ayrıca iyi huylu prostat büyümesi ile bir arada görülebilir. Sık idrara çıkma, gece idrara kalkma ve idrara sıkışma hissi gibi şikayetleri olan bireylerde ereksiyon problemleri daha sık görülür. Bu şikayetlerin ciddiyeti arttıkça sertleşme bozukluğu da ağırlaşır.

Sertleşme bozukluğu olan erkeklerde aşağıda yer alan psikolojik rahatsızlıkların ortaya çıkabileceği unutulmamalıdır:

  • Anksiyete
  • Depresyon
  • Öz yetersizlik hissi
  • Özgüven düşüklüğü
  • Stres

Erektil Disfonksiyon tanısı

En uygun tedaviyi uygulayabilmek için sertleşme bozukluğuna yol açan nedenin anlaşılması ve doğru tanının konulması gereklidir. Genel sağlık durumunun anlaşılması amacı ile detaylı bir tıbbi öykü alınır. İlaç alışkanlıkları, sigara ve/veya alkol kullanımı, daha önce geçirilen cerrahi operasyonlar, kalp-damar hastalıkları, hormonal bozukluklar sorgulanır.

Genel tıbbi öykü sonrası cinsel öykü alınır. Bu sorular çok özel olabilir ancak doğru tanı ve tedavi için gereklidir. Sertleşme bozukluğunuzun ne zaman başladığı ve daha önce uygulanan tedaviler sorgulanır. Ayrıca sabahları kendiliğinden gerçekleşen ve cinsel uyarı ile ortaya çıkan sertleşmelerin kalitesi ve süresi kaydedilir. Sertleşme bozukluğu ile birlikte görülebilen uyarılma, boşalma ve orgazm problemlerine ilişkin detaylar sorulur. Cinselliğe ilişkin tüm bu bilgilerin sistematik bir şekilde değerlendirilmesine olanak veren bazı anketler geliştirilmiştir. Bunlara arasından uluslararası erektil işlev formu (IIEF), erkek cinsel sağlık değerlendirme formu (SHIM), uluslararası prostat semptom skoru (IPSS) ve klinik depresyon ölçekleri bulunmaktadır.

Tıbbi öykü sonrası sertleşme sorununa yol açabilecek hastalıkları araştırmak için fizik muayene yapılır. Fizik muayene sırasında penis ve testisler değerlendirilir, prostat hastalıklarının saptanması amacıyla parmakla rektal muayene yapılır. Sertleşme bozukluğuna yol açabilecek kalp-damar hastalıklarının değerlendirilmesi için nabız kontrolü ve tansiyon ölçümü gerekebilir. Bazı kan testleri de sertleşme bozukluğuna yol açabilecek nedeni aydınlatabilmek için gerekli olabilir. Bu amaçla yapılan testlerden bazıları açlık kan şekeri, testosteron seviyesi ve kan lipid profilidir.

Bazı özel durumlarda sertleşme bozukluğunu değerlendirmek için başka testler de gerekebilir. Noktürnalpeniltümesans ve rijidite testi, intrakavernöz enjeksiyon testi, kavernozometri ve kavernozografi bu testler arasında yer almaktadır. Bu testler ilk değerlendirmede sık kullanılan testler değildir.